//-->

Duyuru

Bilgi Depom

Forum

=> Daha kayıt olmadın mı?




Forum - 2012 kehaneti ve gerçekçiliği

Burdasın:
Forum => Garip Olaylar => 2012 kehaneti ve gerçekçiliği

<-Geri

 1 

Devam->


Norm_Ender
(şimdiye kadar 40 posta)
19.06.2011 12:40 (UTC)[alıntı yap]
Artan seller...

Şiddeti ve yıkıcılığı artan sismik hareketler...

Patlamaya hazır süper volkanlar...

Değişen iklim ve zayıflayan manyetosfer...

Bunlar kehanet değil, gezegenimizin gerçekleri. Sıradışı olan şey ise hepsinin üst üste gelmiş olması ve domino etkisiyle dünya genelinde çok büyük yokoluşa sebep olabilecekleri. Artan nüfusla zaten çok hassas dengeler üzerinde olan gezegenimizin dengesi her an bozulmak üzere. 2010 yılında çeyrek milyar insan sadece doğal afetler nedeniyle hayatını kaybetti.

Yaklaşık iki haftadır 2012 hakkındaki teorileri; gerek kitaplardan, gerek internetten bulduğum kaynaklardan okuyarak geçirdim. History ve Discovery Channel'ın konu ile ilgili belgesellerini indirip izledim ve 2012'nin dünyamız için farklı bir yıl olacağını düşünmeye başladım. Ben her okuduğu felaket senaryosunu ciddiye alan biri değilim, aksine şu ana kadar hepsine gülüp geçmişimdir. 2000 yılı için de benzer söylentiler çıktığında hiç araştırma gereği bile duymamıştım. Aslında bu kehanetin, sandığınızın aksine basit bir kehanet olmadığını, bilimin de desteklediği bir döngü olduğunu gördüm.

Döngü diyorum çünkü Maya'lar evrendeki herşeyi döngü üzerine kurmuşlar. Yaptıkları bilinen ilk takvim doğum ile ilgili ve bunu 260 gün saymışlar. Daha sonra tarımla uğraşmaya başladıklarında hava tahminleri için güneş ve gezegenlerin hareketlerini izlemişler ve halen kullandığımız gregoryen takvimi ile neredeyse birebir örtüşen hatta daha doğru olan yıl döngülerini hazırlamışlardır. Güneş yılı takriben 365.2422 gündür, gregoryen takvimde bu 365.2425 olarak esas alınırken, Maya'ların yıl döngüsü 365.2420 gün / saniyedir. Hatta Yılmaz Aydın'a göre manyetik kutupların yer değiştirmiş olduğunu bile bilmişlerdir. Dahası, her 25.626 yılda bir oluşan galaktik dizilimin önemini bildikleri Chichen Itza tapınağının yanında oynadıkları top oyunundan anlaşılmaktadır.

Maya'lar aslında takvimlerini kendi hazırlamamış, efsaneye göre Kukulkan (tüylü yılan) diye bıyıklı beyaz birinden yardım almışlardır. Bütün Amerika kıtasında farklı isimlerde anılan bu kişi (Azteklerde Quetzalcoatl, İnkalarda Virakocha) Maya'lara astronomi bilgilerini, tarımı ve ilaç yapmayı öğretmişti. Daha sonra geri döneceğini söyleyip ayrılmış ve bir daha gelmemişti. Benzer hikayeler Quetzalcoatl ve Virakocha için de geçerlidir. Daha sonra bu kişiyi Tanrı olarak betimlemişler. Mayalar'la ilgili bir başka gizemi de Maya kazılarında keşfedilen kristal kafatasları ve Yucatan'da keşfedilmiş, dünyada pek rastlanmayan anormal kafatasları oluşturmaktadır. 21 Aralık 2012 tarihi sadece Maya kültüründe değil başka eski medeniyetlerde de önemli bir gün olduğunu, Mısır'daki piramitlerin 21 Aralık 2012'deki galaksi dizilimini işaret ettiğini ve bu tarihin Aztek kültüründe de yeni bir çağı başlattığı bilinmektedir.

Astrolojide bu kadar gelişmiş olan Maya uygarlığının bir de "büyük sayım" denilen bir döngüsü (b'aktun) vardır. Bu da bizim hesabımıza göre 5125 yıldır.



Her 5125 yılda gerçekleşen bu döngünün bitiş tarihi de 21 Aralık 2012'dir. Peki önemli olan soru şu: bu döngü başlangıcında nasıl bir olay yaşandı ki, Mayalar bu "uzun sayımı" takvimlerine dahil etmeyi düşündüler. National geographic'te izlediğim konu ile ilgili belgeselde yaklaşık 5200 yıl önce (ilginç değil mi, tesadüfün böylesi!) dünyanın çok büyük bir değişime girdiği ve türlerin birçoğunun yok olduğu işlenmişti. Glasyolojist Lonnie Thompson tarihin tekrar tekerrür edeceğine dair endişelerini belirtimişti. (bknz *1)

Peki, çığrından çıkmaya başlayan ve iklimin tehlike işaretleri verdiği dünyamızı ne gibi tehlikeler bekliyor olabilir? 21 Aralık 2012'de veya sonrasında gezegenimizin başına gelebilecek bilimsel gerçeklikler neler?

GÜNEŞ FIRTINALARI


güneş patlaması

Nasa uyardı, 2012 sonlarında (ilginç yine?) güneş 11 yıllık durgunluktan sonra tekrar solar tepe noktasına girecek. Güçlü güneş patlamaları yaşanacak (*2). Buraya kadar herşey doğal. Bunu dediğim gibi her 11 yılda bir yaşıyoruz, doğal olmayan şey ise artık güçsüzleşen ve her an bizi terketmek üzere olan manyetosferimizin gücü.


manyetosfer

Bizi daha önceki patlamalardan koruyan, kurbağa yavrusuna (iribaş benzeyen siperimiz 90'lardan beri gitgide güçsüzleşiyor. Kaliforniya büyüklüğünde bir delik oluşmuş vefakar kalkanımızda. 2012'de oluşacak solar fırtınanın ise 100 yıl içinde görülmüş en büyük fırtına olacağı öngörülüyor. 1859'da daha teknoloji bu kadar gelişmemişken buna benzer bir solar fırtına bütün telgraf iletişimini kullanılmaz hale getirmişti. Şehirlerin belki yıllarca karanlığa gömülebileceği; GPS, cep telefonu gibi manyetik alan ile çalışan araçların kullanılmaz olması olasılıklar arasında (bunlar faraziye değil, NASA bildirisi).

Solar fırtınalarının dünya üzerindeki etkileri henüz kanıtlanmış bir olay değil fakat Katrina, Rita gibi büyük fırtınalar hep yoğun bir güneş faaliyetinden hemen sonra olmuşlardır. Hatta yoğun solar aktiviteden sonra sadece fırtınalar değil, depremler ve volkanik patlamalarda olmaktadır. Güçsüzleşen manyetosferimiz ile bu fırtınanın etkileri çok daha fazla olabilir. Kimse henüz tahminde bulunamıyor. Tetikleyebileceği en korkunç şey ne peki?

Yellowstone süper volkanı...


yellowstoneda bir gayzer

Süper volkanlar, volkanların aksine dağ şeklinde değildir. Hatta, okyanusların altında bile keşfedilmemiş süper volkanlar olabileceği söyleniyor. Dünya için bilinen en büyük tehdit şu an için Yellowstone gibi görünüyor çünkü geciken bir patlama söz konusu. Yaklaşık 600.000 yılda bir patlayan bu volkan en son 650.000 yıl önce patlamış ve bölgede oluşan sismik hareketler (2010 Şubat'ında bir günde 26 deprem olmuştur) ve krater yüzeyinin yükselmesi patlamanın yaklaştığını göstermekte. Herhangi bir dış etken bunu tetikleyebilir. Başka bir süper volkan olan Toba tahminen 70.000 yıl önce patlamış ve insanlığın % 90'nını dünya yüzeyinden silmişti. Patlama sonrası oluşan "nükleer kış" (bütün atmosferi kaplayan volkanik kül ve sülfirik asit) 6-10 yıl arası sürmüş, önce fotosentez yapamayan bitki örtüsünü, daha sonra sırayla otçul, etçil hayvanları ve insanları etkilemiş ve türlerin birçoğunu yok etmişti. Bu maalesef tekrar tekrarlanacak bir senaryodur, bizim için önemli olan olup olmayacağı değil, ne zaman olacağıdır.

KUTUP DEĞİŞİMİ

Dünya'nın manyetosferi zayıflıyor ve son zamanlarda manyetik kutuplar hiç olmadığı kadar hızlı bir şekilde yer değiştiriyor. 19. yüzyıldan bu yana manyetosferin kalkan gücü %10 oranında azalmış durumda ve Güney Atlantik'te, Kaliforniya büyüklüğünde (100.000 km) bir boşluk saptandı. Çoğu biliminsanı, bunların yaklaşan bir manyetik kutup değişiminin habercisi olduğunu düşünüyor. Solar fırtınanın kutup değişimini tetikleyebileceği tahminler arasında.

Kutup değişimi, güney ve kuzey manyetik kutuplarının yer değiştirmesidir. Olması durumunda pusulalar kuzey yerine güneyi, güney yerine de kuzeyi gösterecektir. Ortalama 300.000 yılda bir olduğu ve sonuncusunun 780.000 yıl önce olduğu düşünülüyor. Yani, başka bir tane için geç bile kaldık. Böyle bir değişme, bir de 2012 gibi solar tepe noktasına rastlarsa artan cilt kanserleri, katarakt ve başka cilt hastalıklarına sebep olabilir.

Çok şükür ki manyetik kutup değişimleri esnasında manyetosfer tamamen yok olmuyor sadece düzensizleşiyor ve dağınık bir eğilim gösteriyor. Gücü azalsa da tamamen Güneş'in etkilerine mağruz kalmayacağız fakat yok olan türler görmemiz mümkün. Memeli hayvanların çoğu manyetik alanı yön bulmada kullanıyor; manyetik alanı bozulan yarasalar yuvasına dönemezken, yoğun manyetik bölgeden geçen balinaların yönlerini şaşırabilip karaya vurduğu biliniyor. Henüz manyetik alan değişimi ile ani tür yokoluşları arasındaki bağ kanıtlanmamış olsa da insanoğlu böyle bir değişimle şu ana kadar yüzleşmediği için neler olabileceğini tam anlamıyla bilemiyoruz.

Son günlerde yaşanan toplu kuş, balık ölümleri manyetik kutup değişimi ile ilgili olabilir. Nitekim Çin gazetesi ölü kuşlarla ilgili yaptığı haberde bu ihtimalden bahsetti ve manyetik kutup değişimini hiç yaşamadığımız için etkilerini ancak bilgisayar simülasyonlarından görebileceğimizi yazdı. (bknz*3) Aynı gazete, muhtemel bir kutup değişimi sonuçlarını şöyle sıraladı:

- İnsan bağışıklık sistemi olmak üzere tüm hayvanların bağışıklık sistemi önemli ölçüde zayıflamış olacak.
- Volkanik ve tektonik hareketler artacak, deprem ve toprak kaymaları sık olacak.
- Kozmik ışınlar nedeniyle manyetik alan zayıflaması, büyük ölçüde, daha fazla kansere neden olacak.
- Asteroidler Dünya'ya daha erişilebilir olacak.
- Dünya'nın yerçekimi alanında değişiklikler olacak.

Bunların hepsi bizim için felaket haberidir. Artan sismik ve volkanik faliyetler kutup değişiminin yaklaştığını haber vermektedir ve eğer manyetosferimiz tamamen kaybolursa Dünyamız çorak bir gezegene dönüşecektir. Uydumuz Ay'ın, 4.2 milyar yıl önce aynı Dünya gibi bir manyetik alana sahip olduğu, daha sonra bunun yok olduğu ve Güneş ışınlarına karşı korumasız kalan gezegenin kuruyup şu anki halini aldığı tahmin ediliyor. Manyetosfer, bu hızla yok olmaya devam ederse uydumuz Ay'a benzememize 1000 yıl kadar kaldığı düşünülüyor.


dünyanın gelecekteki hali

BUZ DEVRİ

Hayır, sevimli kahramanları olan o animasyon filmden bahsetmeyeceğim çünkü veriler, bizim için hiç de sevimli değil. Son zamanlarda her yerde soğuk rekorları altüst oluyor. Dünya, küresel ısınmadan bahsederken bir anda hiç görmediği kadar sel ve kar gördü. 500 denizci Arktik'te, donan sularda esir kaldı (Ocak 3 haberi*1). Hırvat bilimadamı Vladimir Paar dünyanın 5 yıl içinde yeni bir buzul çağına girebileceğini söyledi.*2

Bu senaryo gerçekleşebilecek en ölümcül ve yakın senaryodur bence. "The day after tomorrow" filmini izlediyseniz, film küresel ısınmanın etkileriyle artan selleri, şiddetlenen fırtınaları ve sonunda bunların buzul çağıyla son bulmasını konu alıyordu. Şimdi bir bir bu film senaryosunu yaşıyoruz sanki.


The day after tomorrow filmi gerçekleşiyor.

İstatiksel olarak da gelecek buzul çağının vakti geldiği bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Eldeki verilere göre yaklaşık her 10.000 yılda bir (2 baktun Maya takviminde) bir buzul çağı gerçekleşmektedir. Küresel bir ısınmanın ardından tepe noktasına gelen sıcaklık ani bir şekilde düşmektedir.


Buzul çağı zamanı!

Buzul çağına sebep olan şeyler Güneş'in enerji salınımdaki farklılıklar, volkanik aktiviteler, Milankovich döngülerindeki ve yeryüzünün atmosferindeki değişimler olarak sayılabilir. Bu değişiklikler teker teker yaşanıyor.

İnsanoğlu daha önce de buzul çağları yaşadı ve az bir bölümü de olsa hayatta kalmayı başardı. Bu, 2012 olsun olmasın tekrar yaşanacak ve umarım insanoğlu bundan da sağ çıkmayı başaracaktır.

MARDUK / NİBİRU / GEZEGEN X



Nibiru, Dünya'dan 4 kat büyük bir gezegen, en azından bazılarına göre öyle. Sümerlere göre Nibiru, her 3600 yılda bir Dünya'ya yakın olarak geçmekte ve arkasında bir yıkım ve kaos bırakmaktadır. Hesaplamalara göre 2012'de yörüngemize girecek ve bu gezegeni araştıran Zecharia Sitchin'in araştırmaları sadece Sümerlerin değil, eski Mısır ve Mezopotamya'daki uygarlıkların da bu gezegenden haberdar olduğunu ortaya koymuştur fakat bilimsel olarak varlığı kanıtlanmış birşey değil ve NASA'ya göre 2012'de bizi vurabilecek ya da yörüngemize girecek kadar yakın bir gezegen olsaydı çoktan görebilirdik. Kanaatimce yakın bir gelecekte böyle bir tehlike bulunmasa da kaybolan veya karmaşa içindeki manyetosfer ile gezegenimizin asteroidlere açık olacağı açıktır.

Bu gezegenin varlığını NASA'nın halktan sakladığını savunan komplo teoristleri de yok değil. Hatta bunu İngiltere'deki bir ekin çemberi ile kanıtlamaya çalışıyorlar, bunu aşağıda açıklayacağım.

EKİN ÇEMBERLERİ VE 2012

Ekin çemberleri ekinlerde oluşan bazen basit bazen de pi sayısını verebilecek kadar karmaşık şekillerdir:





Bazıları insanlar tarafından yapılmış olsa da çoğunun gece geç saatte oluşması ve devamlı gözetlenen askeri uyduya yakın oluşanların bile olması insan eliyle yapılmış olma ihtimallerini çürütüyor gibi.

07.07.07 tarihinde ekin çemberi araştırmacısı Winston Keech, Wiltshire'de Pewsey vadisine bakan bir tepede oturmuştu. Yanında iki kişi daha vardı. Wiltshire İngiltere'de en çok ekin çemberi oluşan yerlerden biriydi ve o da yüksek çözünürlü kameraları hazırlamış "belki" diye bekliyordu. Saat 3:18 civarı şimşeğe benzer bir ışık belirdi. Hava bulutsuz ve açıktı. Daha sonra hava aydınlandığında bir ekin çemberi oluştuğunu gördüler. Çekimi bu linkten izleyebilirsiniz: [Ziyaretçiler üye olmadan, üyelerimiz ise konuya mesaj yazmadan linkleri görüntüleyemezler.Hemen ÜYE OL!]

Ekin çemberlerinin bize bazen gelecekten de haber verebildiği görülmüştür. Nisan ve Haziran 2009'a kadar oluşan ekin çemberleri biliminsanlarının imkansız dediği şeyi tahmin etmişlerdir. Ekin çemberleri 7 Haziran 2009 günü yüksek bir solar aktivite ve koronal kitle fışkırması (CME) olacağını öngörmüştü. 2 yıldır durgun olan Güneş, tam o tarihte bir anda beklenmedik şiddetle harekete geçmişti.


Koronal kitle fışkırması sırasında manyetosfer bir denizanasına benzer.




7.7.2009 tarihindeki solar aktiviteyi anlatan ekin çemberi.

Konu ile ilgili video ve o tarihteki solar aktiviteyi öngören diğer ekin çemberleri için: [Ziyaretçiler üye olmadan, üyelerimiz ise konuya mesaj yazmadan linkleri görüntüleyemezler.Hemen ÜYE OL!]

Peki 2012 ile ilgili bir ekin çemberi bulundu mu? Aslına bakarsanız Maya uygarlığına ait şekiller ekin çemberlerinde sık sık rastlanmakta. Örneğin Silbury tepesinde ortaya çıkan şu ekin çemberi:



Maya takvimi ile ilgili en çok tartışılan ekin çemberleri şunlardır:


Aşağıdaki Maya Takvimine benzeyen bir ekin çemberi.

Maya takvimi.

Meksikalı gazeteci ve ufolojist Jaime Maussan May 2012'deki konferansında bu ekin çemberi için şunları söylemiştir: (videosunu şuradan izleyebilirsiniz: [Ziyaretçiler üye olmadan, üyelerimiz ise konuya mesaj yazmadan linkleri görüntüleyemezler.Hemen ÜYE OL!] )

“Yarım daire Pleiades, Güneş ve Dünya'nın birleştirildiği Sıfır Gününü göstermektedir, Bu takvimdeki ilk gün 20 Mayıs 2012. Ortada 20 Mayıs 2012'de olacak olan Güneş tutulması var. Sonra 16 numarası gözüküyor. 20 Mayıs'taki tutulmadan 16 gün sonra Venüs Güneş'in önünden geçecek.
Aynı zamanda 4 tane 13 var. Bu 52 der ve 52 yeni ateştir. Her 52 yıl, Maya takvimi ve solar takvim başlangıca döner. Mayalıların her 52 yılda bir kutladıkları yeni bir çağ.
Şimdi elimizde Zolkin'e göre 13 ay için 20 rakamı var. Verilen tarihler 20 Mayıs ve 6 Haziran. Aralarında 2 hafta var. Bence bu çok önemli. Verilen bu iki günde ne olacak? Bilmiyorum! Ama bir tutulma yaşayacağız ve Venüs Güneş'i transit geçecek. Tutulma Amerika'da, Meksika'da ve Japonya'da, Güneydoğu Asya'da, Rusya ve hatta Afrika'da görülebilecek."

Bir başka ekin çemberi (Avebury çemberleri) ise 21 Aralık 2012'deki gezegen konumlarını birebir göstermektedir:




21 Aralık 2012'deki gezegenlerin konumu üstteki ekin çemberi ile birebir eşleşir.

Bu ekim çemberindeki Uranüs ve Neptün arasındaki bilinmeyen bir gezegen bazılarına göre Nibiru'dur. Bu adresten video'yu izleyip daha iyi görebilirsiniz: [Ziyaretçiler üye olmadan, üyelerimiz ise konuya mesaj yazmadan linkleri görüntüleyemezler.Hemen ÜYE OL!]

DRESDEN KODEKSLERİ

Dresden elyazmaları Maya uygarlığından günümüze kalan 2-3 eserden biridir. Maya uygarlığı çöktükten sonra topraklarını fetheden İspanyollar Mayaların "büyücü" olduğunu düşünüp eserlerinin çoğunu yakmıştır. Geriye kalan birkaç eserden biri ve en önemlisi Dresden Kodeksidir çünkü bütün astroloji bilgileri ve sona dair kehanetleri bu yazıtta bulunabilir. Astronomik olayları (Venüs ve Ay'a dair) inanılmaz bir isabetle tahmin eder. Yazıtın son sayfaları iklim değişikliklerini anlatırken en son sayfası ise gökten boşalan yağmur ile gelen yokoluşu betimler.



Dünya'nın her yerinde artan seller onların bu döngüyü de bildiklerini göstermez mi?




Eğer gerçekten Maya kehanetleri doğruysa (ki Dünya'daki artan volkanik ve tektonik aktivite, değişen iklim, yaklaşan buzul çağı ve manyetik kutup değişimi yolunda gitmeyen birşeyler olduğunu gösteriyor) o zaman biliminsanlarının doğruyu söylemesini ummak yanlış olacaktır çünkü muhtemelen bunu söylediklerinde iş işten geçecektir. Kendimizi olabileceklere karşı ruhen ve bedenen hazırlama zamanıdır şimdi.




Bütün konular: 189
Bütün postalar: 228
Bütün kullanıcılar: 434
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse crying smiley
 
.
.
.




Tüm Hakları Saklıdır. © 2010 l Burhan BAHAR

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol